29 Mart 2015 Pazar

Wattpad'de yazar olmak isra - aşk'a yürürken ?

Wattpad de yazar olmak.

Merhaba arkadaşlar size wattpad ' de başlamış olduğum bir kitabımı sunmak istiyorum.

Kitabımın adı İsra (Aşk'a yürürken)

Ben Hasan Üye 

Şuan için yayınlayalı 1 hafta oldu ama güzel bir kitleye ulaştı.

Sizlerdende okuyup yorumlarınızı görüşlerinizi bekliyorum .

Şimdiden teşekkür ederim

Link bu ===> http://www.wattpad.com/story/35468256



17 Nisan 2013 Çarşamba

Yakın Arkadaşa aşık olunur mu ?


Yakın Arkadaşa aşık olunur mu ?



Tüm aşkları ele aldığımızda temelde yatan arkadaşlıktan başlar zaten arkadaşlıkla başlamıyorsa gereksiz sebeplere dayanır ve ilerde mutsuz olacağın bir ilişkidir.
Arkadaşlık ise bir kişinin önce dış dünyasını sonrada vayas vayas iç dünyasını tanımaktır bunun sonrasında paylaşım gelir tanıdıkça paylaşırsın,sevgini üzüntünü,dertlerini.Hayata bakış noktanız çoğu yerde kesişiyorsa duygu beslersiniz artık.Ve gün gelir çok küçük bir hareketle bütün duygularınız volkan gibi patlar ona aşık olmanız gerektiğini anlarsınız ve olursunuz..
En güzel en olgunca ve en bilinçli aşktır bence....

Sonan

Kimler aşk ister


Kimler aşk ister



Geçenlerde bir sitede söyle bir soru sorulmuş

Kimler aşk istiyor?

Benim cevabım ise şu oldu.

Aşk! Aşk! Aşk! 
Bilmem kaç yaşımdayım ama aşkın adını öğreneli o aşkı arıyorum..Bakmadığım kaf dağı,delmediğim dağ, gitmediğim çöl kalmadı.Alice harikalar diyarını yaşamayı düşünürken duygunun oyuncak edildiği bu hayatta sadece hayaliyle yetinmek kaldı bana...Aşk zor iş ...Yinede birgün belki birgün diye bekliyor insan...

Sonan

10 Nisan 2013 Çarşamba

Övgü ve Yergi


Övgü ve Yergi Aynı Şeydir


En kaçınılmaz hayat derslerinden biri başkaları tarafından onaylanmamaktır. Övgü ve yergi aynı şeydir, diye düşünürseniz, herkesi her zaman memnun edemeyeceğiniz gerçeğini kendinize hatırlatmış olursunuz. Yüzde elli beş oy alarak seçimi açık farkla kazanan bir aday bile sonuçta nüfusun yüzde kırk beşi tarafından istenmemiş durumdadır. Bunu bilmek de insana epey haddini bildirir, değil mi?

Ailemizden, dostlarımızdan ve birlikte çalıştığımız kimselerden alacağımız beğeni notlan da bundan pek yüksek olacak değildir. Aslında, yaşamı değerlendirmek için herkesin kendine özgü fikirleri vardır ve bizim fikirlerimiz her zaman onlarınkine uymayabilir. Her nedense, çoğumuz bu kaçınılmaz olguya karşı debeleniriz. Başkaları bizim fikirlerimizi reddettiğinde, tekliflerimizi geri çevirdiğinde, ya da, bizi onaylamadıklarını bir şekilde gösterdiklerinde kızarız, kırılırız veya, hayal kırıklığı yaşarız.


Karşılaştığımız herkesin onayını alamayacağımız gerçeğini ne kadar çabuk kabullenirsek, yaşamlarımız da o denli kolaylaşacaktır. Peşinen onaylanmamayı göze alıp, buna karşı direnmemekle, yaşama çok daha sağlıklı bir bakış açısı geliştireceksiniz. Öneriniz beğenilmediği zaman kırgınlık duymaktansa kendinize şunu hatırlatın: "Bak, iste yine oldu. Ama sorun değil." Umduğunuz onayı aldığınız zamanlarda da, bu size tatlı bir sürpriz olacak, minnet duymanızı sağlayacaktır.


Hem övgü hem yergiyle karşılaştığım pek çok gün vardır. Kimi insanlar benden konferans vermemi isterlerken, kimileri uygun bulmazlar; gelen telefonlardan biri iyi haberdir, diğeri uğraşmamı gerektiren bir sorun olur. Çocuklarımdan biri benim davranışımı beğenirken, diğeri karsı çıkar. Kimi tanıdığım benim çok iyi olduğumu söylerken, kimi telefonuna cevap vermediğini için beni bencil bulur. Bu şekilde ileri geri, iyi ve kötü, onaylanmak ve onaylanmamak herkesin yaşamının bir parçasıdır. İtiraf edeyim ki, onaylanmak daima diğer seçenekten iyidir. İnsan kendini iyi hisseder ve bunu sindirmek kolaydır. Fakat hayat beni olgunlaştırdıkça, başarılara karşı daha az muhtaç olduğumu anlıyorum.

RİCHARD CARLSON

7 Nisan 2013 Pazar

NOKTA VE ANLAMI

NOKTA VE ANLAMI


"Kendimi bir nokta olarak gördüğümde bir bakmışım ki anlamlı bir cümlenin sonundayım." der Yunus Emre
Nokta dünyada küÇük ama bir araya geldiğinde çok işler yapan bir varlığı andırıyor bana.Hallacı Mansur ise noktayı "Nokta tüm çizgilerin esasıdır."diye tanımlıyor.Nokta deyip geçmeyin, unutulması, hatırladığında da nereye konulacağının bilinmemesi durumunda herşeyin virgüller ve parantezlerle sürüp gitmesine, başlanılan hiçbir şeyin bitirilememesine neden olan işarettir nokta.

Gece gündüzün, gündüz gecenin noktasıdır. Mevsimler birbirlerinin noktasıdır. Nokta, kalemin kader çizgisinin kazasıdır. Her yağmur tanesi de toprağa bulutun yazısının birnoktasıdır. Tarladaki tohumlar da tek tek birer noktadır, geleceğe ümit aşılayan üç nokta misalidir. 


Noktalar vardır zulmün esiri, noktalar vardır adaletin tecellisidir. Noktalar yazının ve hayatın sanki birer düğümü gibidir. Kimisi çözülür, kimisi ise kördüğümdür asla çözülmez...
“İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttılar! ”demiş Hz. Ali.
Söz konusu cümleyi anlamakta zorlanan bazı sahabiler, nokta’nın ne anlama geldiğini Hz Ali’ye sormuş, şu yanıtı almışlardır: 


“Kainatın tüm sırları kutsal kitaplardadır, kutsal kitapların sırrı Kuran’dadır, Kuran’ın sırrı Fatiha suresindedir, Fatiha’nın sırrı Bismillah’tadır, Bismillah’ın sırrı başındaki B harfindedir, B harfinin sırrı ise altındaki noktadadır, işte o nokta benim.


Noktayı birde bilimsel olarak ele alalım.Arapçadan gelen bu terim edebiyattan matematiğe kadar hayatımızzın her ”’noktasında’” ortaya çıkar. Benek demektir, durak ya da mevki anlamına da gelir. Göze arız olan leke de denilebilir, durak işareti ya da mahal da denir. Tek karakol ya da tek nöbetçi anlamlarına bile gelir. Tabi en çok yazıdaki durak işareti olarak bilinir ya da matematikte hiçbir uzunluğu olmayan şekle, bir noktadan sonsuz çizgi geçmesi, iki noktanın birleşmesinden çizgi oluşur,3.14 gibi.
Durak olarak çok kullanılır, odak, donma, yanma gibi noktalara ‘”Nokta-i Mihrakiye’” (Esma-i İlahiyyenin tecellesinin toplandığı nokta) denir
Başka, Nokta-i nazar yani görüş, bir nevi fikir (rasyonolizm)
Nokta-i Telaki de var; karşılama, uygun, karşılıklı nokta; buluşma noktası, yeri yani ya da münasebet, uygunluk anlamına da gelir. 


Noktadan sonsuz çizgi geçtiğine göre herhalde sayamacağımız kadar anlamlara bile gelebilir. Başlama noktası, yaratılış ya da atom tanesine bile nokta diyebiliriz, mesala izlediğiniz tv de ya da bilgisayar ekranındaki bir resim binlerce hatta milyonlarca noktalardan oluşur. Nokta, noktalama işaretleri, bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret, konu ile ilgili önemli bölüm, sınır, derece, radde vb….
Yani kısacası noktanın nüktesi çok olur.Şiirlerimde ki mahlasımın neden "nokta" olduğunu soran ya da merak eden kişilere sanırım bu yazım cevap olmuştur.


Diğer blog adresim                                                                Daha fazlası için buraya tıklayın


(alıntı)Yasin SEMİZ
(NOKTA)


2 Nisan 2013 Salı

Padisah, hekimlerin âciz kaldıklarını görünce yalınayak mescide kostu.


Hz.Mevlana Celalettini rumi

Padisah, hekimlerin âciz kaldıklarını görünce yalınayak mescide kostu.
Mescide gidip mihrap tarafına yöneldi. Secde yeri göz yasından sırsıklam oldu.
Yokluk istigrakından kendisine gelince agzını açtı, hos bir tarzda medhü senaya basladı:
“En az bahsisi dünya mülkü olan Allahm! Ben ne söyleyeyim? Zaten sen gizlileri bilirsin.
Ey daima dilegimize penah olan Allah! Biz bu sefer de yolu yanıldık.(Mesnevi)

14 Mart 2013 Perşembe

Kusursuz Olmayabileceğinizi Kabullenin..




Ben bugüne dek kesin kusursuzluğu arayan hiç kimsenin yaşamında iç huzuru bulabildiğini görmedim. Her şeyin mükemmel olmasını aramakla, iç huzuru istemek birbirine ters düşer.

Bir şeyi mevcut durumundan daha iyi hale getirmeyi hedef almışsak, neredeyse, kesinlikle kaybedeceğimiz bir mücadeleye girmiş oluruz. Elde olanla yetinip şükredeceğimiz yerde, o konudaki yanlışlığa ve bunu nasıl düzeltebileceğimize odaklanıp kalırız. Tüm dikkatimizi bu yanlışlığa yoğunlaştırdığımız zaman da, durumumuzdan mutsuz ve şikâyetçi oluruz.

İster dolabımızın dağınıklığı, otomobilimizdeki bir çizik, eksik sonuçlandırdığımız bir iş, birkaç kilo vermemiz gerektiği gibi, kendimizle ilgili konular olsun, ister başka birinin tavırları, görünüşü veya, yaşam biçimi gibi bize ters gelen şeyler olsun, dikkatimizi sadece kusurlara yöneltmemiz, bizi asıl hedefimiz olan sevecen ve ılımlı olmaktan uzaklaştıracaktır. Bu strateji elinizden gelenin en iyisini yapmayın, anlamına gelmez; sadece yaşamdaki yanlışlara kendinizi fazla kaptırıp, tüm dikkatinizi bunlara vermeyi bırakmanızı öngörür. 

Bir işi daha iyi yapmanın mutlaka bir yolu vardır, fakat bu, mevcut durumun tadını çıkarmayıp, iyi yönlerini göz ardı etmek anlamına gelmez. Mesele bunun farkına varmaktır.


Burada çözüm, mevcut durumu daha iyi hale getirmekte ısrar alışkanlığına kapılacağımız anda, kendimizi tutmaktır. Böyle olunca kendinize yaşamın o anda da pek fena sürmediğini hatırlatıverin. Kendi yargılarınızın yokluğunda, her şey pekâlâ güzel gidecektir. Yaşantınızın her alanında kusursuzluk arayışınızı bıraktıkça, yaşamın kendi içindeki kusursuzluğu keşfedeceksiniz...

http://beyinyazilimi.blogspot.com/2013/03/kusursuz-olmayabileceginizi-kabullenin.html